12.10.2010

Bir sağlık kaynağı: Zeytin


Akdeniz çevresinde yaşayıp da zeytinyağı kültürünün dışında kalmak olanaksız. 11. yüzyıldan itibaren Anadolu’ya gelen Türkler, yemeklerde temelde tereyağı kullanmalarına rağmen buradaki Doğu Romalılar’ın zeytinyağı kültürü ile tanışıp onu benimsediler. Özellikle Batı Anadolu’da gelişmiş olan zeytinyağlı yemek yeme alışkanlığı, Osmanlı sarayına da taşınarak, saray mutfağının yetenekli aşçıları tarafından geliştirildi. O gün bugündür zeytinyağlılar Türk mutfağının vazgeçilmez bileşkelerinden birini oluşturur.

Batı ülkelerinde zeytinyağı sadece kızartmalarda ve salatalarda kullanılır. Mutfak kültüründe "zeytinyağlılar" diye bir kategori bulunan tek mutfak Türk mutfağıdır. Ülkemizde sebzeleri taze tüketme alışkanlığı ve sıcak yaz aylarında soğuk yemeklerin tercih edilmesinin zeytinyağlı yemek türlerinin iyice gelişmesine yol açtığı düşünülüyor.

Zeytinyağı özellikle Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde yoğun bir biçimde tüketilir. Akdeniz bölgesinde sadece soğuk yenilen yiyecekler değil pek çok sıcak ve etli yiyecek de zeytinyağı ile pişer. Ege illerimizin bir bölümünde, sabah öğünlerinde kekik, nane gibi otlarla tatlandırılan zeytinyağı, ekmekle birlikte afiyetle yenir.

Zeytinyağı lezzetinin yanı sıra tam bir sağlık kaynağıdır. Dünyada kalp hastalıklarının en az görüldüğü ülkeler, zeytinyağının yoğun olarak tüketildiği Akdeniz ülkeleridir. Zeytinyağının kalp sağlığı üzerindeki en önemli etkisi kötü kolesterolü düşürmesidir. Zeytinyağı mide tarafından da iyi tolere edilir. Gastrik asit salgısını azalttığı için ülser tedavilerinde ilaç kullanımının yanında, zeytinyağı kullanımı da önerilir. Zeytinyağı linolenik asit ve E vitamini içerdiği için yaşlanmayı da yavaşlatır.

Günümüzde zeytinyağının yerini öteki sıvı yağlar aldı belki ama sızma zeytinyağı ile yapılan salataların, yaprak sarmalarının, pırasanın, fasulye pilakisinin yeri kolay kolay doldurulamaz.